URBINO VENÜSÜ “VENUS OF URBINO” – TIZIANO
Çoğu zaman sanat tarihinin en müstehcen ve cüretkar nülerinden biri sayılan Urbino Venüsü, klasik bir tanrıça betimlemesinden çok baştan çıkaran bir kadın görünümü sergilemektedir.
Yüksek Rönesans’ın Venedik’teki en güçlü ressamı olan Tiziano, eserini dönemin bir başka ünlü ressamı ve kendisinin de yakın arkadaşı olan Giorgione’nin Uyuyan Venüs “Sleeping Venus” tablosundan esinlenerek yapmıştır. Giorgione’nin eserinde uyguladığı klasik uzanan tanrıça pozuna paralel bir görünümde figürü resmeden Tiziano, eserine eklediği ayrıntılarla Giorgione’ninkinden farklılaşmış ve benzer konuya bambaşka bir bakış açısı getirmiştir.
Eserde görülen çıplak kadının Roma güzellik ve aşk tanrıçası Venüs (Yun. Mit. Aphrodite) olduğu düşünülmektedir. Oysa resimde kadının kimliğinin Venüs olduğunu doğrudan kanıtlayan bir sembol yoktur. Fakat, çıplak kadının divan üzerindeki klasik pozda uzanışı ve çıplaklığı tanrıça kavramını çağrıştırmaktadır. Rönesans dönemine ait bir sarayın gösterişli ortamında resmedilen genç kadın, çiçeklerle süslü kumaştan bir divanın üzerinde beyaz örtüler ve yastıkların arasında uzanırken betimlenmiştir. Altın rengi saçlarını omuzlarına dağıtmış uzanan Venüs, kulağındaki inci küpe, kolundaki bilezik ve elindeki yüzükten oluşan incelikli takıları ile sade ve zarif bir duruş sergiler. Elindeki gül demeti çiçekli divan ile uyum sağlarken, akıllara Venüs’ün simgesi gülleri getirir. Öte yandan Venüs’ün diğer eli eserin merkezinde yer alan cinsel bölgesinin üstünde durmaktadır.
Tiziano, Giorgione’nin daha masum ve ilahi duruşlu tablosundan daha ileri giderek eserdeki tanrıçaya daha şehvetli bir duruş vermeyi tercih etmiştir. Venüs çıplak oluşuna aldırmadan doğrudan izleyiciye cüretkar, samimi, belki de davetkar bir bakış yöneltmektedir. Genel olarak Venüs’ü betimleyecek klasik ve alegorik süslemelerden yoksun olan figür bu şekli ile daha erotik bir görünüm sergiler.
Eseri Tiziano’ya sipariş etmiş olan Urbino Dükü Guibaldo II della Rovere, muhtemelen eseri o yıl yaptığı evliliği kutlamak amacı ile kullanmayı planlıyordu. Büyük ihtimalle bir düğün öncesi hediye olarak verilen çeyiz sandıklarından (cassone) birinin iç kapağını süslemek için sipariş edilen eser, sonunda bir tablo olarak vücut bulmuştur. Eserin geri planında görünen iki hizmetçi kadının da benzer bir çeyiz sandığını karıştırdığı ve çıplak olan Venüs’ün elbiselerini bulmaya çalıştıkları görülür.
Eserdeki birkaç başka ayrıntı Urbino Dükü’nün çok genç yaştaki eşine aslında üstü kapalı mesaj verme niteliği taşıdığını düşündürür. Örneğin yatağın ucunda yatan köpek sadakatin klasik bir sembolüdür. Öte yandan Venüs’ün şehvetli ve derin erotizm içeren bakışı ve duruşu Dükün genç eşine bir model sunmak amacıyla tasarlanmış olabilir.
Tiziano eserinde ilginç yöntemler izlemeyi tercih etmiştir. Tam ortadan resmi ikiye ayıran koyu renkli panelin, kolon ve duvarların düşey ve sert hatları Venüs’ün bedeninin kıvrımları ile bir zıtlık oluşturmuş ve dengelenmiştir. Öte yandan resmin sol altındaki divanın süslü kumaşında ve sağ üstündeki renkli halılardaki desenler de ikiye ayrılan resmi yeniden bir araya getirmektedir.
Tiziano’nun bu başyapıtı başta Manet, Goya ve Velázquez (bknz. Olympia – Manet, Çıplak Maja & Giyinik Maja “The Naked Maja” & “The Clothed Maja” – Goya, Aynadaki Venüs “Rokeby Venus”- Velázquez) olmak üzere tarih boyunca birçok büyük ressamı derinden etkilemiş ve yarattığı esinle benzer niteliklerde başka başyapıtların ortaya çıkmasına sebep olmuştur.
Konum: Uffizi Galerisi “Galleria degli Uffizi”, Floransa
Tarih: 1538
Dönem: Rönesans
Alt Grup: Venedik Rönesansı “Venetian Renaissance”