Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

ÖPÜCÜK “THE KISS” – HAYEZ

İki aşığın bu tutkulu öpüşmesi sanat tarihinin en göz kamaştırıcı ve unutulmaz sahnelerinden biri ve İtalyan Romantizmi'nin en görkemli örneğidir. Hayez eserde bir masala can verir gibi karakterleri ön plana çıkarmadan öpüşmeyi eserin ana kahramanı yapmıştır. Yüzleri görünmeyen genç kadın ve adam seyirciye gizli aşklarını yansıtırlar. Bu öpüşme sahensinin alelade bir öpüşmeyi göstermediğini ve aşık çiftin…

Read More

BUĞDAY TARLASI VE KARGALAR “WHEATFIELD WITH CROWS” – VAN GOGH

Van Gogh'un en ünlü eserlerinden biri olan Buğday Tarlası ve Kargalar, ressamın yaşamının son birkaç haftası içinde yapılan eserlerden biri olduğu için çoğu zaman kendisinin "son resmi" olarak adlandırılır. Bu sebeple de birçok kaynak tarafından ressamın ölümünden hemen önce sunduğu bir "intihar notu" imiş gibi yorumlanır. Yaşadığı ruhsal sıkıntılar sonrasında Güney Fransa Saint-Rémy'de bir sanatoryuma kaldırılan…

Read More

SATÜRN OĞLUNU YERKEN “SATURN DEVOURING HIS SON” – GOYA

Eser konusu Yunan Mitolojisi'nin ünlü hikayesinden alır. İkinci kuşak tanrılarının başı Kronos (Roma Mitolojisi'ndeki adı ile Satürn) kendi çocuklarından biri tarafından tahtından indirileceğini bir kehanetle öğrenir. Tıpkı kendi babası göklerin tanrısı Ouranos'u (Roma Mitolojisi'nde Uranüs) devirdiği gibi kendinin de devrileceği gerçeği Kronos'u çığırdan çıkarır. Doğan her çocuğunu diri diri yemeye başlar. Efsaneye göre üç kızı…

Read More

DOKUZUNCU DALGA “THE NINTH WAVE” – AIVAZOVSKY

Çoğu zaman "Rusya'daki en güzel tablo" olarak adlandırılan Dokuzuncu Dalga Ermeni asıllı Rus ressam Aivazovsky'nin de en ünlü eserlerinden biridir. Aivazovsky deniz ve denizcilik resimleri konusunda uzmanlaşmış bir ressamdır. Denize olan tutkusu ile doğa sevgisi, doğanın güçleri ve onlara karşı verilen mücadele üzerine 6000'den fazla eser üretmiştir. Profesyonel bir deniz ressamı olarak denizin değişken yapısını…

Read More

LA GRANDE JATTE ADASI’NDA BİR PAZAR ÖĞLEDEN SONRASI “A SUNDAY AFTERNOON ON THE ISLAND OF LA GRANDE JATTE” – SEURAT

Bu canlı renklerle dolu geniş ölçülerdeki (2m x 3m) eser Paris'te Seine Nehri kıyısında yer alan Grande Jatte Adası'nda bir Pazar öğleden sonrasını yansıtır. Dönemin üst sınıf Parisliler'inin yeni ve modern bir anlayışla dinlenmek ve eğlenmek için ziyaret ettiği park resimde betimlenmiştir. Aldığı akademik sanat eğitimini yarım bırakıp bu adaya yerleşen Seurat, bu resmi adadan…

Read More

ZEMİN KAZIYICILAR “THE FLOOR SCRAPERS” – CAILLEBOTTE

Zengin bir aileye mensup olan Gustave Caillebotte, mal varlığını ciddi anlamda Paris'te gelişmekte olan İzlenimci sanat akımı ressamlarına (bknz. Gelincikler "Poppies" - Monet) yatırmakta ve dolayısıyla onları desteklemekteydi. Aslında mühendislik olan eğitiminin yanı sıra güzel sanatlar eğitimi de alan Caillebotte, Zemin Kazıyıcılar'ı 1875 yılında tamamlandı ve 876'da bu eseri ile tıpkı desteklediği diğer İzlenimci ressamlar gibi meşhur…

Read More

ECCE HOMO – CISERI

"Ecce homo" Latince "İşte insan" anlamına gelen bir söz öbeğidir. Bu sözler İsa'nın çarmıha gerilme cezasını veren Roma'nın Judea Eyaleti Valisi Pontius Pilate'nin İsa'yı Kudüslüler'e gösterirken kullandığı sözlerdir. Son Yemeği (bknz. Son Akşam Yemeği "The Last Supper" - Leonardo da Vinci) ardından İsa, Romalı askerler tarafından yakalanıp işkence edildikten sonra yargılanmak üzere Pontius Pilate'nin karşısına çıkarılmıştır.…

Read More

ABSENT “L’ABSINTHE” – DEGAS

Fransız ressam Edgar Degas'nın bu eseri dönemin klasik betimlemelerinden oldukça farklı bir kompozisyon sergiler. Eser öncelikle alışılmış biçimde resme dengeli yerleştirilmiş figürlerden oluşmaz. Çapraz bir açıdan bir kafe ortamını gösteren eserde ön planda masalar ve gerideki masada oturan iki insan görünür. Resmin ortasında yer alan ciddi giyimli kadın ve sağ tarafta resmin kenarında kalan şapkalı…

Read More

KIRDA ÖĞLE YEMEĞİ “LUNCHEON ON THE GRASS” – MANET

Kırsal bir alanda iki adamla beraber oturan çıplak bir kadını gösteren bu eser Manet'nin en ünlü yapıtlatından biri olmakla beraber aynı zamanda resimde modernizim de ilk adımlarını atan eser olarak nitelendirilir. Eser, sahip olduğu sıradışı özelliklerden dolayı doğal olarak kendi döneminde akademik sanat ortamında takdir görmemiş, aksine son derece bayağı, çirkin ve yoz bulunmuştur. 1863'te Fransa'nın…

Read More

KULAĞI SARGILI OTOPORTRE “SELF-PORTRAIT WITH BANDAGED EAR” – VAN GOGH

Ressamın bu kulağı sargılı otoportresi ciddi ruhsal hastalığının psikozlar ve sanrılar halinde tekrarlaması sonucu geçirdiği sıkıntılı dönemin sonunda üretilmiştir. Yaşadığı ruhsal hastalık sebebiyle bir sinir krizi sonrası Van Gogh, Arles'daki evi ve stüdyosunu 7 hafta boyunca paylaştığı ressam Gauguin'e bıçak çeker ve Gauguin'in evi terk etmesine sebep olur. Olayın ardından ruh sağlığı ciddi anlamda bozulan ressam,…

Read More

SİS DENİZİNİN ÜZERİNDEKİ GEZGİN “WANDERER ABOVE THE SEA OF FOG” – FRIEDRICH

Alman Romantik döneminin en ünlü eserlerinden biri olan Sis Denizinin Üzerindeki Gezgin Friedrich'in peyzaj ağırlıklı tarzının da en ince özelliklerini yansıtan bir eserdir. Resmin ön planında sırtı seyirciye dönük bir genç adam görülür. Koyu yeşil bir palto ve pantalon takımından oluşan giysisi ve elindeki yürüyüş bastonu ile görülen genç adamın kızıl saçları rüzgarda savrulmaktadır. Kayalıkların tepesinde…

Read More

error: Icerik kopyalanamaz!