Blog

DİKENLERLE TAÇLANDIRILMA “CROWNING WITH THORNS” TIZIANO

İsa’nın Havarileri ile akşam yemeği sonrasında (bknz. Son Akşam Yemeği “The Last Supper – Leonardo da Vinci) Romalı askerler tarafından yakalanması, Yahudi Mahkemesi Sanhedrin’de yargılanıp, Pontinus Pilate tarafından halka teşhir edilmesi (bknz. Ecce Homo – Ciseri) ve çarmıha gerilme ile cezalandırılması, İsa’nın Çilesi’nden birbirini takip eden olaylarıdır.

İsa, çarmıha gerilme cezasına çarptırıldıktan sonra Romalı askerlere teslim edilir. Romalı askerler adı halk arasında “Yahudiler’in Kralı” olarak duyulan İsa ile alay etmeye başlarlar. İsa’nın üzerine mavi-mor renkli Yahudiler’in giydiği üst düzey bir pelerin giydirip, başına kuru dikenlerden yapılmış bir taç takıp, eline sazdan bir sopa vererek onu başında tacı, sırtında pelerini ve elinde asası ile sanki bir kralmış gibi donatırlar. Önce önünde eğilip kendisini Yahudiler’in Kralı olarak selamladıktan sonra kah gülerek, kah döverek İsa ile alay edip onu aşağılar ve işkence ederler. Daha sonrasında ise İsa sırtında üzerine gerileceği çarmıhı taşıyarak (bknz. Çarmıhın Taşınması “The Carrying of the Cross” – Martini) infazın gerçekleşeceği tepeye doğru bir konvoy ile yol alacaktır.

Tiziano eserinde İsa’nın yaşadığı korkunç ızdırabı ve işkencecilerinin zalimliğini seyirciye dramatik ve etkileyici bir görünümle sunmuştur. Eser, merdivenlerin uzandığı karanlık taş girişli bir yapıyı geriplan olarak betimler. Muhtemelen bu İsa’nın içeride işkenceler göreceği hapishanenin girişidir.

Merdivenlerin tepesinde otururken betimlenmiş İsa’nın parlak açık tenli bedeni, kaslı gövdesi ve çıplak bacakları eserde ilk dikkati çeken ögelerdir. İsa’nın pürüzsüz ve idealize edilmiş görünümlü bedenine rağmen yüzü acı ve kan içinde, solgun ve yıpranmıştır. Başına yerleştirilmiş dikenli tacın ve yaşadığı korkunç muamelenin etkisiyle İsa’nın ızdırap içinde kıvrandığı hissedilebilir.

İsa’nın başına tacı yerleştirmiş olan asker figürleri onun dört bir yanını sarmış, ellerindeki sopalarla dikenli tacı İsa’nın kafasına iyice işlemesi için sıkıca bastırmaya devam etmektedirler. Soldan, yukarıdan ve sağdan aynı anda bu eylemi gerçekleştiren figürlerin olanca güçleriyle İsa’ya zarar vermek istedikleri görülür. Ellerinde sopalar taşıyan askerlerin yanı sıra ön planda birbirine sarılmış diğer iki asker İsa’nın önünde alay ederek diz çökmektedirlerler. Yeşil renkli giysiler içindeki asker bir yandan da İsa’nın eline sazdan sopayı tutuşturmaktadır. Merdivenlerden en alttakinde görülen sopa da tıpkı askerlerin elindekiler gibi bir işkence aletidir ve seyircinin karşısına durumun korkunçluğu ile bir kez daha yüzleşmesi için özellikle yerleştirilmiştir.

Olayın gerçekleştiği binanın giriş kapısının üzerinde bir büst görülür. Altında yer alan “Tiberius Caesar” yazısından da anlaşılabileceği gibi bu Roma İmparatoru Tiberius’un büstüdür. Askerlerin Romalı kıyafetlerinin yanı sıra, bu büst de İsa’yı öldürenlerin Romalılar olduğunu vurgularken bir yandan da Hristiyanlık ve Pagan inanışı arasındaki mücadeleyi de gözler önüne serer.

Eser Tiziano’nun 50li yaşlardaki olgunluk dönemine ait olup Venedik Rönesansı’nın tipik özelliklerini yansıtır. Eserde İsa’nın kiraz kırmızısı etkileyici pelerininden askerlerin sarıdan yeşile, maviye ve mora varan farklı renklerdeki giysileri esere göz kamaştırıcı bir hava katarken karanlık geriplan ve İsa’nın aydınlık vücudu arasında bir köprü kurar. Eserin hemen her yanında çaprazlamasına uzanan hatlar vardır. Askerlerin bir üçgen biçiminde İsa’nın başı üzerinde birleşen sopalarının hatları kollarda, bacaklarda, gövdelerde benzer açılarla paralelize edilmişdir. Bu çapra hatlar eserde hem dinamizm ve gerilim yaratırken, hem de tekrarlanan yapıları ile bir ahenk oluşturur. Eserdeki bu hareketli tasarım hapishanenin düşey duvarı, merdivenler ve büstün bulunduğu kemerin yatay hatları ile dengeye oturtulmuştur.

Işık-gölge ve renk kullanımındaki ustalığı sayesinde Tiziano seyirciyi derinlemesine etkileyecek bir görünüm yaratmayı başarmış, bir yandan da daha sonra gelecek Barok akımın ilham alacağı temelleri eserinde oluşturmuştur.

Konum: Louvre Müzesi “Musée du Louvre”, Paris
Tarih: 1542-1543
Dönem: Rönesans
Alt Grup: Venedik Rönesansı“Venetian Renaissance”

Leave a comment

Your email address will not be published.

You may use these HTML tags and attributes:

<a href="" title=""><abbr title=""><acronym title=""><b><blockquote cite=""><cite><code><del datetime=""><em><i><q cite=""><strike><strong> 

error: Icerik kopyalanamaz!