Blog

KERTENKELE TARAFINDAN ISIRILAN OĞLAN “BOY BITTEN BY A LIZARD” – CARAVAGGIO

Üzerine uzun tartışmalar yapılmış ve farklı biçimlerde yorumlanmış olan Caravaggio’nun bu erken dönem eseri, sembolleri tam olarak anlaşılamayan gizemli bir eser olarak varlığını sürdürmektedir.

Çarpıcı bir portre ve ölüdoğa görünümünü bir arada seyirciye sunan eserdeki tek figür, kaşlarını çatmış, şaşkın ve acı çeken bir ifadeye sahip oğlandır. İlk bakışta dikkati çeken yüz ifadesi seyirciyi bu ifadenin sebebini araştırmaya iter. Yüzden belki de daha ilgi çekici görünen oğlanın düşmüş giysisi ve öne doğru hareketi ile vurgulanan çıplak omzudur. Figürün bir elinin önde, diğerinin ise şaşırma tepkisi ile yukarı ve geriye doğru kaldırılmış olduğu görülür. Bu tepkinin sebebi, dikkatlice incelendiğinde görülen, oğlanın orta parmağını ısıran kertenkeledir.

Söz konusu kertenkelenin masada gördüğümüz meyveler ve yaprakların arasında gizlenmiş olduğunu anlamak uzun sürmez. Oğlan muhtemelen kısa süre önce masadaki meyvelerin tadını çıkarırken bir anda ortaya çıkan kertenkelenin ısırığı ile irkilmiş ve görünen ani tepkiyi vermiştir.

Eserde incelikle resmedilmiş ölüdoğa, ön plandaki su dolu şeffaf vazo üzerindeki yansıma ve oğlanın verdiği anlık tepkinin yansıtılmasındaki başarı eseri etkileyici kılarken, oğlanın görünüşü de bir o kadar çarpıcıdır. Nitekim, oğlan yüzündeki şaşkın ifade, dolgun dudakları, omzunu açıkta bırakan giysisi, saçına iliştirilmiş gül ve ellerini sağa sola açarak duruşu ile oldukça efemine bir görüntü çizer. Bu efemine görünüm özellikle Caravaggio’nun üstü örtülü eşcinselliğine bir referans olarak görülmüştür. Çoğu zaman modelin aslında Caravaggio’nun yakın dostu ve sevgilisi Mario Minniti olduğu ve ressamın genç erkeklere olan ilgisinin bir sonucu olarak eserin tasarlandığı düşünülmüştür. Açıkta bırakılan omuzla oluşturulan erotik içerik baştan çıkarıcılık göstergesi iken, özellikle ısırılan orta parmağın da cinselliğe dair bir çağrışım oluşturduğu düşünülebilir.

Bu bakış açısı kısmen doğru olsa da, bu yorumun eski kaynaklarla da desteklenmesi beklenir; fakat, Caravaggio’nun çağdaşı eleştirmenler veya yazarların bu paralelde yorumlarına rastlamak mümkün değildir.

Nitekim, günümüz algısına göre son derece kadınsı görünen bu oğlanın Barok döneme göre aynı biçimde yorumlanmaması oldukça mümkündür. Nitekim, o dönemde güzellik kavramı kadın ve erkekler için benzer şekilde algılanmış ve bir erkeğin de dikkat çekici bulunması, kendine ilgi çekmek adına süslenmesi doğaldır. Günümüz erkeğinin kadınlardan farklı biçimde “güzel” olarak nitelendirilmeme arzusu (ve buna benzer başka sosyal seçimleri – giyim tarzları, iki erkeğin öpüşmemesi, erkeklerin ağlamaması vs) özellikle 19. yüzyılda yükselen kapitalizmin sonucudur. Dolayısıyla eserde gördüğümüz oğlanın başındaki gül ile kendini beğenmişlik ve el üstünde tutulma arzusu içinde olduğunu düşünebiliriz.

Eserin bir diğer önemli noktası da ısırılan parmaktır. Özellikle cinsel çağrışımlar yapan orta parmak, ısırılması ile muhtemelen bir iğdiş edilme çağrışımı yapmaktadır. Öte yandan masadaki  vazoda görülen gül ve yaseminler bedensel hazzı, kirazlar ise cinsel şehveti simgelemektedir. Dolayısıyla meyvelerden tadarak katışıksız bir cinsel hazza ulaşan oğlanın ısırılan parmağı ile acıyla tanıştığını görmüş oluruz.

Oğlanın ısırılması da aslında alegorik anlam taşımaktadır. Cinsel zevkle tanışan oğlanın aynı zamanda söz konusu ilk cinsel birliktelikle gelen fiziksel acıyı da tattığını ressam vurgulamaktadır. Güzel çiçeklerin ve meyvelerin arasından geliveren aşk/cinsellik acı verici tarafını da oğlana göstermiştir. Hatta bu durum dönem İtalyası’nda oldukça yaygın biçimde cinsel ilişkilerle kapılabilen belsoğukluğuna bir referans olarak bile görülür. Oğlanın sevgilisi kertenkele gibi onu aniden ısırmış ve kendisine fiziksel acıyı tattırmıştır, belki de ona bir hastalık bulaştırmıştır.

Resmin erotik içeriği ve cinsel çağrışımları bir yana, verdiği bir de sosyal mesajı vardır. Eserde oğlanın canını yakan kertenkele onun kulağının arkasında iliştirdiği gülle kendini sıradışı hissettiği özel dünyadan uyanmasını ve gerçek dünyanın fizikselliği ile yüzleşmesini sağlamıştır.

Konum: Ulusal Galeri “National Gallery”, Londra
Tarih: 1594-1595
Dönem: Barok
Alt Grup: İtalyan Barok “Italian Baroque”

Leave a comment

Your email address will not be published.

You may use these HTML tags and attributes:

<a href="" title=""><abbr title=""><acronym title=""><b><blockquote cite=""><cite><code><del datetime=""><em><i><q cite=""><strike><strong> 

error: Icerik kopyalanamaz!