Blog

SAMAN ARABASI “THE HAY WAIN” – CONSTABLE

En popüler İngiliz tablolarından biri ve Constable’ın en ünlü eseri sayılan Saman Arabası “The Hay Wain” Suffolk ve Essex eyaletleri arasındaki Stour Nehri üzerinde bir kırsal alan manzarasını içerir. Esere adını veren saman arabası resmin ortasında üç atla nehir boyunca çekilmektedir. Nehrin sağ tarafı Essex, sol tarafı ise Suffolk’tur. Eser, Constable’ın babasının sahibi olduğu Flatford Değirmeni’nin yakınında geçmektedir. Resmin solunda görülen kır evi, Flatford Değirmeni’nin hemen ilerisindedir ve kiracı bir çiftçi olan Willy Lott’un evidir. Willy Lott’un kır evi günümüzde hala hiç değişmemiş biçimde varlığını korumaktadır. Eserde görülen ağaçlar dışında hemen her şey resimdeki ile aynıdır.

Flatford Mill Günümüzdeki Görünümü

Saman Arabası Constable’ın Kraliyet Akademisi’nde (Royal Academy) sergilenmesi için tasarladığı doğanın döngüsünü betimleyen peyzaj serisinin bir parçasıdır ve ilk olarak Öğle “Noon” ismi ile sergilenmiştir. Günümüzde son derece popüler olsa da sergilendiği dönemde İngiltere’de alıcı bulamayan eser, aksine Fransa’da Paris Salon’da sergilendiğinde serginin yıldızı olmuş ve hatta Fransızların yeni nesil ressamlarından Delacroix’yı derinlemesine etkilemiştir.

Eserde Constable aşina olduğu bir kırsal manzarayı – ufka doğru uzanan güneşten sararmış çimenlikleri ve paralelinde akan serin nehrin sularını – resmederek keyif aldığı kırsal yaşamı ve doğal güzellikleri vurgulamıştır. Çimenliğin ilerisinde çalışırken görülen harmancılar, önplanda çekilen saman arabası ile bütünlük sağlar ve İngiliz kırsal yaşamından bir görünüm oluşturur. Kırsal hayatın yorucu yaşam tarzını yansıtsa da eser aslında Constable’ın kendi pastoral cennetini yaratma çabasının sonucudur. İncelikle tasarlanmış gökyüzünün karanlıktan aydınlığa açılan rengi ve kümelenmiş bulutlar, ufka uzanan çimenlik ve ağaçlıkların verdiği derinlik, önplandaki görkemli ağaçların yarattığı güvenilirlik ve düzen hissi eserin genelinde huzur dolu bir atmosferin oluşmasına katkıda bulunur. Bu sayede ressam memleketi Suffolk’ı kendi etkilendiği gibi, tüm güzelliği ve saflığı ile seyirciye sunar.

Dönem İngiltere’sinde aslında sanayi devrimi ile yaygınlaşan makinalar sebebiyle çiftçiler ve işçilerin çoğu işlerinden olmuş ve dolayısıyla tarım sektöründe huzursuzluklar yaşanmaya başlamıştır. Oysa Constable, eserlerine bu karışıklığı yansıtmak yerine yarattığı etkileyici peyzajlarla insanların doğayla uyum içinde, mutlu şekilde yaşadığını göstermeye çabalamıştır. Tabii ki Constable’ın mal mülk sahibi, refah içinde yaşayan bir aileden gelmiş olması da bu seçimde etkili olmuştur. Nitekim, yükselen sanayi devrimi zengin olan mal sahiplerini daha da zenginleştirmiştir. Dolayısıyla ressamın sanayi devriminin olumsuz etkilerine maruz kalmadığı açıktır.

Constable eserde kendinden önce gelen klasik peyzaj tekniğinin dışına çıkmış ve simetrik bir görünüm elde etmeye özen göstermemiştir. Mükemmel güzelliğin elde edilmesi için efsanevi, masalsı veya dini sahneler resmedilmesi geleneğinin aksine Constable için önemli olan, gördüğü doğayı en gerçekçi biçimde eserine aktarmak ve seyircide çocukluğunda yaşadığı huzur ve keyfi canlandırmaktır.

Constable özellikle kendi hafızasından resmettiği gerçekçi manzaraları ve sıradışı renk tekniği ile tanınır. Çocukluğunun geçtiği çiftliği son derece ayrıntılı biçimde yansıtabilmesi ve nehrin üzerinden ışıldayarak yansıyan gün ışığının görüntüsü bu özelliklerini yansıtan ayrıntılardır.

Konum: Ulusal Galeri “National Gallery”, Londra
Tarih: 1821
Dönem: 19. Yüzyıl
Akım: Romantizm “Romanticism”

 

Leave a comment

Your email address will not be published.

You may use these HTML tags and attributes:

<a href="" title=""><abbr title=""><acronym title=""><b><blockquote cite=""><cite><code><del datetime=""><em><i><q cite=""><strike><strong> 

error: Icerik kopyalanamaz!