Blog

AZİZ SEBASTIAN’IN ŞEHİTLİĞİ “MARTYRDOM OF SAINT SEBASTIAN” – POLLAIUOLO

İlk Hristiyan aziz ve şehitlerinden biri olan Sebastian, Roma İmparatorluğu’nda “Praetorian” Muhafızlar olarak adlandırılan ve imparatorun Roma’da ve savaş alanında güvenliğini sağlayan birliklerden birinin komutanıdır. Gizlediği Hristiyan kimliği ile çevresindeki diğer askerleri Roma’nın çoktanrılı Pagan dininden Hristiyanlık’a çevirmek gibi kişisel bir misyon edinmiştir. Fakat bir süre sonra keşfedilen bu eylemleri dönemin ikili imparatorları Maximianus ve Diocletianus’un kulaklarına gidecek ve Diocletianus’un dönemde büyük ses getiren Hristiyanlar’a yaptığı zulme Sebastian da maruz kalacaktır.

Bir direğe bağlanan Sebastian, askerler tarafından atılan oklarla öldürülecektir. Oklarla kaplı bir kirpiye benzeyecek kadar oklanan Sebastian, bağlandığı kazık üstünde terk edilir. Fakat, mucizevi şekilde ölmemiş olan Sebastian, sonradan bir azize olarak anılacak olan Irene (Saint Irene of Rome) isimli Romalı bir kadın tarafından kurtarılır. Oklardan kurtarılıp iyileştirilen Sebastian, bu kadarı ile yetinmeyecek ve İmparator Diocletianus’u eleştiren sözler sarf edecektir. Yeniden yakalan Sebastian bu sefer de askerler tarafından sopalarla dövülerek öldürülecek ve son derece küçültücü biçimde ölü bedeni lağım çukuruna atılacaktır.

Sebastian, çoğu zaman askerlerin koruyucu azizi ve aynı zamanda büyük veba salgını döneminde vebadan kurtarıcı olarak görünmüştür. Bunun sebeplerinden birisi veba yaralarının ok izlerini anımsatması, bir diğeri de Aziz’in neredeyse ölmüşken yeniden dirilişidir.

Eserin ana karakteri olan Aziz Sebastian, ağaç gövdesinden yapılma yüksek bir direğe elleri arkada bağlanmıştır. Yeniden hayat bulmasından sonraki kısmı çoğu zaman bahsedilmeyen Aziz, sanat tarihinde genellikle bir direğe, sütuna veya ağaca bağlı biçimde resmedilir. Hemen tüm Sebastian betimlemelerinde olduğu gibi üzerinde cinsel bölgesini kapatan basit beyaz bir paçavra kumaştan başka bir şey yoktur. Vücudunun birkaç farklı yerine oklar saplanmış olmasına rağmen Aziz, huzur içinde başını gökyüzüne kaldırmış olarak görünür. Bakışlarında acı çekenden çok, üzgün bir ifade vardır. Bu da Tanrı’ya karşı üstlendiği görevde başarısız olduğu için mutsuz görünmesi olarak yorumlanabilir. Aziz Sebastian birçok diğer eserde de acıdan çok ilahi bir keyif içinde kendinden geçmekte olarak resmedilir.

Aziz Sebastian – Mantegna (1456-1459)

Aziz Sebastian – Reni (1616)

Pollaiuolo’nun bu eserini diğer klasik Sebastian betimlemelerinden özellikle farklı kılan tarafı Rönesans etkisi ile yayılan ve güçlenen perspektifsel kurgunun belirgin biçimde vurgulanmasıdır. Özellikle ön planda görünen Sebastian ve okçuların, geri planda gittikçe daralan ve uzaklaşan şehrin görünümüne göre konumları resme üç boyutlu ve etkileyici bir hava katar. Ek olarak direğin altında yer alan altı okçunun direğe ve birbirlerine göre konumları, vücutlarının aldığı ilginç pozlar ve perspektif daralmasında uygulanan teknik son derece görkemlidir. Üç temel pozun doğrudan simetriği olarak resmedilen altı okçu her iki yanda yerlerini almıştır. Ön planda iki köşedeki okçu Aziz’e doğru hedef almışlardır ve onların birer kopyaları da direğin hemen arka tarafında aynı hareketleri tekrarlamaktadır. Solda ve sağdaki okçunun birbirinin aynı pozu biri önden, diğerinin arkadan görünerek vermesi dikkat çekicidir. Benzer şekilde önde ortada yaylarını dolduran diğer iki okçu da biri önden, diğeri arkadan görünmekte, fakat aynı pozu vermektedirler. Bu resmin sağı ve solu, önü ve gerisi arkasındaki simetrik düzen aslında Rönesans’ın canlandırdığı bir tekniktir ve simetrinin göze hoş görünmesi esasına dayanmaktadır.

Okçuların katı ve mekanik duruşları ve incelikle tasarlanmış geometrik konumları pek doğal görünmese bile oluşturdukları simetri esere güçlü ve etkileyici bir görünüm sağlar. Okçuların sıradışı pozları dönemde alışılageldik duruşlardan çok farklıdır ve eserin özellikli sayılmasını sağlar.

Tam olarak hangisi tarafından yapıldığı bilinmediği için eser, Antonio ve Piero del Pollaiuolo Kardeşler’e atfedilir. Heykeltıraş ve ressam olan iki kardeş muhtemelen eseri birlikte tasarlamış, veya biri diğerine yardım etmiştir. Nitekim, eserde her ikisinin tarzlarından ayrıntılar bulmak olasıdır. Sebastian’ın çevresinde birer heykel gibi dizilmiş altı okçu resmi bir heykeltıraşın yapmış olması ihtimalini güçlendirir.

Esere konu olan olay aslında Roma’nın hemen dışında gerçekleşmiş olsa da Floransa’da yaşayan ressamlar eserde geriplan olarak iyi bildikleri Floransa şehrini ve ortasından geçen Arno nehrini resmetmeyi seçmişlerdir. Fakat, eserin solunda geriplanda yer alan kemerli kapı Roma’nın giriş kapısı görünümünü yaratmak için eklenmiş olabilir.

Konum: Ulusal Galeri “National Gallery”, Londra
Tarih: 1475
Dönem: Rönesans
Alt Grup: Erken Rönesans “Early Renaissance”

Leave a comment

Your email address will not be published.

You may use these HTML tags and attributes:

<a href="" title=""><abbr title=""><acronym title=""><b><blockquote cite=""><cite><code><del datetime=""><em><i><q cite=""><strike><strong> 

error: Icerik kopyalanamaz!