YUDİT HOLOFERNES’İ KATLEDERKEN “JUDITH SLAYING HOLOFERNES” – ARTEMISIA GENTILESCHI
17. Yüzyılın ilk büyük kadın ressamı olan Artemisia Gentileschi, Barok dönemin en ünlü ve yetenekli sanatçılarından biri olmasıyla birlikte döneminin ötesinde bir varlık da sergilemiştir. Öyküsel bir anlatımla işlenmiş eserleri, kullandığı sıradışı perspektif ve güçlü kadın karakterleri öven ve bir yandan da onların insani yönlerini öne çıkaran duygusal yoğunluklu atmosferleri ile öne çıkar.
Yudit Holofernes’i Katlederken Gentileschi’nin en görkemli eserlerinden biridir. Eser, dul bir Yahudi kadın olan Yudit’in halkını Asurlu istilasından kurtarmak için Asur Generali Holofernes’i önce baştan çıkarıp sarhoş etmesi, ardından da kafasını keserek öldürmesini konu alan hikayenin son anını betimler. Söz konusu hikayeyi daha önceden Caravaggio ve Klimt’in eserleri ile de incelemiştik (bknz. Yudit Holofernes’in Kafasını Keserken “Judith Beheading Holofernes” – Caravaggio ve Yudit “Judith” – Klimt).
Ressam babası Orazio Gentileschi’nin atölyesinde eğitim görmüş olan Artemisia, Caravaggio’dan yoğunlukla etkilenen babasının tarzını benimsemiştir. Caravaggio’nun chiaroscuro tarzında yapılmış Yudit ve Holofernes tablosundan etkilenerek üretilen bu eser temel olarak aynı figürleri (Holofernes, Yudit ve Yudit’in hizmetçisi Abra) barındırsa da kompozisyon ve duygusal içeriği bakımından Caravggio’nun eserinden oldukça farklıdır.
Caravaggio’nun eserinde Yudit çekingen ve ürkek bakışlara sahiptir ve hemen arkasında duran Abra tarafından cesaretlendirilmektedir. Elindeki kılıcı tutuşu, Holofernes’in saçlarından çekişi ve kafayı kesme şekli son derece sanatsal ve estetiktir. Bu tabloda Yudit, Holofernes ile mücadele etmez; zaten sarhoş edip uyuttuğu kurbanı ancak kafası kesilirken can havliyle uyanmaktadır.
Oysa Gentileschi’nin eserindeki (ki birçok benzer tablo Caravaggio’nun tarzında tasarlanmıştır) kompozisyon oldukça farklıdır. Bu eserde Yudit ve Abra birlikte Holofernes’le mücadele etmektedirler. Yukarıdan iki eliyle birlikte Holofernes’in bir elini tutup göğsüne bastıran Abra, öte yandan da güçlü adamın yumruğundan sakınmaktadır. Diğer yandan Yudit de kararlı ve hırslı biz yüz ifadesiyle kafayı kesmeye girişmiştir. İrikıyım bir vücuda ve güçlü kollara sahip Yudit, Holofernes’in suratını sert biçimde yumruk yaptığı eliyle bastırmakta, bir yandan da azimle kafayı kesmektedir. Yudit’in kaşları çatılmış yüz ifadesinden bu mücadelenin sadece fiziksel güçlüğü değil aynı zamanda Yudit’in içinde uyanan tiksinme ve nefret etme duygularını da yansıttığını görebiliriz.
Gentileschi’nin hayat hikayesi dikkate alındığında eserdeki figürlerin davranışları açıkça anlaşılır. 18 yaşındayken babasının arkadaşlarından biri tarafından tecavüze uğrayan Gentileschi, mahkemede ağır şartlarda ifadesini vermek durumunda bırakılmıştır. Üstüne üstlük tecavüzcü olaydan ceza almadan sıyrılırken Artemisia kısa süre içinde evlendirilerek Floransa’ya yollanmıştır. Bu eserin de ressamın ruhunda derin izler bırakan olayın etkisiyle bu denli vahşet içerikli resmedildiği düşünülmektedir. Gentileschi’nin tecavüzcüsünün yerine Holofernes’i koyarak ondan intikam aldığı bu eser, İncil’den bir parçanın hikayesini anlatmaktan çok, dehşet yaratan bir tabloya dönüşmüştür.
Eserin ürkütücü gerçekçiliği öncelikle Caravaggio’nun chiaroscuro tarzından esinlenerek kullanılan karanlık geriplan ve parlak açık renkli figürlerin zıtlığından kaynaklanır. Fakat, figürlerin duruşu, ifadeleri ve hareketlerinin incelikli tasarımı Gentileschi tarafından eseri güçlü hale getirmek için özenle tasarlanmıştır. Kesilen kafadan sağa sola sıçrayan ve yatağa akan kan, tabloyu daha da çarpıcı kılar.
Gentileschi seyirciye birini öldürmenin ne denli zor olabileceğini ve ne kadar uzun sürebileceğini göstermektedir. Yudit’in sıkı sıkıya tuttuğu kılıcı güçlükle hareket ettirerek kafayı kesmesinin güçlüğü yansıtılır; aynı zamanda hayatta kalmak için mücadele eden bu güçlü adamı etkisiz hale getirmeye çalışan Abra’nın hareketleri de aynı zorluğu vurgular. Seyirci bu vahşi cinayeti izlerken sonuçtan aslında emindir, soğukkanlı tavırları ve azimli duruşları ile Abra ve Yudit’in amaçlarına erişeceklerine dair şüphe yoktur.
Konum: Uffizi Galerisi “Galleria degli Uffizi”, Floransa
Tarih: 1611-1612
Dönem: Barok
Alt Grup: İtalyan Barok “Italian Baroque”