NİLÜFERLER “WATER LILIES” – MONET
Sabah “Le Matin” – Monet (2m x 12.75m)
Bulutlar “Les Nouages” – Monet (2m x 12.75m)
Yeşil Yansımalar “Les Reflets Verts” (2m x 8.5m)
Günbatımı “Le Soleil Couchant” – Monet (2m x 6m)
Ağaçların Gölgeleri “Les Reflets d’Arbres” – Monet (2m x 8.5m)
Sabah Işığı ve Söğütler “Le Matin Clair aux Saules” – Monet (2m x 12.75m)
Sabah ve Söğütler “Le Matin aux saules” – Monet (2m x 12.75m)
İki Söğüt “Les Deux Saules” – Monet (2m x 17m)
İzlenimcilik akımın önderi, Claude Monet, 86 yıllık uzun yaşamının son 40 yılını Paris’in dışında küçük bir kasaba olan Giverny’de geçirmiştir. Giverny’de oturduğu evin bahçesini özenle kendi zevkine göre çiçekler ve ağaçlar dikerek süsleyen Monet bir yandan da bu yarattığı muhteşem bahçeyi resmederek hayalindeki görüntüleri oluşturmuştur. Sanat hayatının son 30 yılını nilüferler resmetmeye adayan Monet, 250’nin üzerinde nilüferler tablosu üretmiştir. Monet’nin nilüferleri bugün dünyanın birçok ülkesinde en seçkin müzelerde sergilenmektedir.
Nilüferler’in en görkemli olanları genişlikleri 2m’yi, uzunlukları ise 6m ila 17m’yi bulan Paris Orangerie Müzesi’nde yer alan 8 tabloluk seridedir. 1922’de Monet I. Dünya Savaşı’nın sonlanması anısına Fransız Hükumeti’ne dekoratif paneller hediye etme isteğini belirtir ve bir sözleşme imzalar. Geniş boyutta olması planlanan bu duvar panellerinin Orangerie Müzesi’nde özel olarak tasarlanacak salonlara yerleştirilmesi kararlaştırılır. Monet’nin de katkılarıyla Louvre baş mimarı Lefèvre, oval şekilli iki ayrı salonun düzenlemelerini yapar. Monet resimlerin nasıl yerleştirileceğini ve geniş tavan pencereleri sayesinde günışığı ile nasıl aydınlatılacaklarını tarif eder. Tamamladığı 8 panelden ayrılmak istemeyen Monet, 1926 yılındaki ölümüne kadar eserleri kendi evinde saklamaya devam eder. Ölümünün ardından Orangerie Müzesi’ne yerleştirilen paneller bir yıl sonra sergiye açılır.
Orangerie’deki iki oval oda beyaza boyanmış ve son derece sade tasarlanmıştır. Tavanlardan açılan geniş oval tavan pencereleri ile eserler günışığı ile aydınlatılır. Son derece aydınlık, sessiz ve huzur dolu olan bu iki oval oda ziyaretçilere farklı bir sanatsal deneyim sunar. Odaların ve eserlerin bu şekilde tasarlanmasındaki amaç travmatik bir savaştan çıkmış insanlara huzur dolu bir atmosfer sağlamaktır. Monet, oval odalara gidip duvardan duvara uzanan göl manzarasını ve nilüferleri izleyen insanların sıkıntılarını bir kenara bırakıp huzur dolmalarını amaçlamıştır.
Eserler dörtlü gruplardan oluşan iki ayrı kategori halinde iki oval salonun duvarlarını kaplayacak şekilde yerleştirilmiştir. İlk salondaki dört eser gündoğumunun, diğer salondaki dört eser ise günbatımının görüntülerini yansıtmaktadır. Monet’nin gözlerindeki katarakt hastalığının da ilerlemiş olduğu döneme denk gelen bu eserler net fırça darbeleri yerine dağınık, geniş açılı fırça kullanımı ile resmedilmiştir. İzlenimciliğin genel tarzı olan bu bulanık görünümler aslında Monet’nin kendi bulanık görüşünü de yansıtmaktadır. Hatta İzlenimcilik’in tarzı ötesinde eserlerin soyutlaştırıldığı bile düşünülebilir. Eserler uzun yıllar sonra ortaya çıkacak olan Soyutçuluk akımının da bir nevi öncüsüdür.
Konum: Orangerie Müzesi “Musée d’Orangerie”, Paris
Tarih: 1920-1926
Dönem: 19. Yüzyıl
Akım: İzlenimcilik “Impressionism”