Blog

BİLGELERİN TAPINMASI “ADORATION OF THE MAGI” – PERUGINO

Bilgelerin (veya bazı kaynaklara göre Kralların) tapınması İsa’nın doğumunun ardından gerçekleşen önemli olaylardan biri olarak İncil’de yer almaktadır. Hristiyanlık’ta önemli dini günlerden biri olarak kutlanan Epinfanya “Epiphany” bilgelerin İsa ile buluşup ona tapındıkları tarihi temsil eder. Sanat tarihinde de önemli bir yer kaplayan bilgelerin tapınması hadisesi birçok ressam tarafından – özellikle Rönesans döneminde yoğunlukla – ele alınmıştır.

Beytüllahim’de “Bethelem” bir eski ahırda dünyaya gelen İsa’nın doğumu çeşitli şekillerde duyurulmuştur. İsa’nın doğumunu çevredeki çobanlara haber veren bir melek çobanların gelip İsa Mesih’i görmelerini ve ona tapınmalarını sağlamıştır (bknz. Çobanların Tapınması “Adoration of the Shepherds” – Ghirlandaio) . Aynı zamanda İsa’nın doğumu ile birlikte gökyüzünde bir yıldız kaymış ve dünyanın çeşitli bölgelerine Mesih’in dünyaya geldiğini haber vermiştir. Bu haberi alan çevre bölgelerden üç büyük bilgenin yollara düşüp İsa’ya ulaşmaları ve ona hediyeler sunup tapınmalarını konu alan eserler “Bilgelerin Tapınması” adı ile sanat tarihinde yer alır.

Üç bilge aslında dini liderleri / din alimlerini temsil etse de zaman içinde üç ayrı bölgenin kralları olarak da yorumlanır hale gelmiştir. Bilgeler, İsa’nın doğumu sırasında bilinen dünyanın üç büyük bölgesini temsil etmektedirler. Bilgelerin en yaşlısı ve resimlerde genelde asyalı görünümde resmedilen Caspar’dır. Bir diğeri genellikle koyu tenli veya zenci olarak betimlenen Balthazar, üçüncüsü ise Farsları veya Avrupalıları temsil eden Melchior’dur. Bu üç bilge İsa’ya altın, tütsü ve mür denen bir çeşit laden reçinesinden oluşan ve krallara sunulan üç tipik hediyeyi takdim etmiştir. Bu hediyelerden altın İsa’nın dünya üzerindeki krallığının simgelerken, tütsü tanrısallığını ve ölüleri yağlamak için kullanılan mür ise ölümü simgelemektedir.

Perugino’nun eseri klasik tarzda yapılmış birçok bilgelerin tapınması sahnesi ile benzerlik gösterecek şekilde tasarlanmıştır. Eserdeki temel noktalar ve Ghirlandaio’nun Çobanların Tapınması “Adoration of the Shepherds” eseri ile benzerlikleri aşağıdaki gibi incelenebilir:

1) İsa’nın dünyaya geldiği ahır resmin solunda yer alırken, sağ tarafta ise bilgeler ve eşliklerindeki ziyaretçilerin konvoyu görünmektedir.

2) Ahır Ghirlandaio’nunki gibi yapısal Klasik Roma elemanları içermediği gibi aksine son derece eski görünümde, ahşap kolonlar ve taş duvarlardan oluşan basit bir yapıdır.

3) Tüm İsa’nın doğumu eserlerinde olduğu gibi Perugino’nun eserinde de ahırdaki öküz ve eşek yine resimde görünmektedir.

4) Eserin sağında kırmızı elbisesi ve lacivert harmanisi ile alışıldık biçimde betimlenen Meryem kucağında bebek İsa’yı tutarken görülür. Bebek İsa yere diz çökmüş en yaşlı bilgeyi havaya kalkmış eli ile kutsamaktadır. Meryem ve İsa’nın hemen ardında yer alan yaşlı figür Meryem’in kocası Yusuf’tur (bknz. Meryem’in Evliliği “The Marriage of the Virgin” – Raffaello) . Asası ile birlikte resmedilen Yusuf, bilgelerin tapınmasını huşu içinde izlemektedir. İsa, Meryem ve Yusuf’un başlarında ince çizgiler ile gösterilen haleler kutsallıklarını simgelemektedir.

5) Üç Bilgeden en yaşlısı – muhtemelen Caspar – İsa’ya doğru diz çökmüş, ona tapınmaktadır. Diğer iki bilge ise kral kimliklerini başlarındaki taçları ve özenli giysileri ile vurgularlar. Koyu renkli teninden sağdakinin Balthazar, kırmızılı giysiler içinde olan soldakinin ise Melchior olduğu düşünülebilir. Her ikisi de ellerindeki kaplarda bulunan hediyeleri – tütsü ve mür – İsa’ya doğru uzatarak sunmaktadırlar.

6) Ortamda bilgelerin dışında onlarla birlikte gelmiş konvoylarındaki insanlar da görünmektedir. Bu insanların çeşitli giysiler ve şapkalar ve duruşlarla resmedilmiş olduğu görülür. Bilgeler ve konvoydaki diğer ziyaretçilerin eski dönem Filistin bölgesi kıyafetleri yerine dönem İtalya’sının soylu ve güzel giysilerini taşıdıkları görülür. İsa’nın hayatından kesitlerde güncel kıyafetlerin, eşyaların, mimari ayrıntıların ve manzaraların kullanılması Rönesans döneminin tarzını yansıtır.

7) Kalabalığın en solunda seyirciye doğru bakan figür muhtemelen Perugino’nun kendi portresidir. Kendini de resme dahil eden ressam bu şekilde eserin sahibini vurgulamış olur.

8) Tıpkı Leonardo da Vinci gibi Verocchio’nun atölyesinde eğitilen Perugino, Leonardo’yu çağrıştıracak şekilde geri planda benzer tepeler ve kayalıklardan oluşan bir havai perspektif kullanmıştır (bknz. Kayalıklar Bakiresi “Virgin of the Rocks” – Leonardo da Vinci).

9) İsa’nın doğumunu bilgelere haber veren yıldız, resmin en tepesinde gökyüzünde görünmektedir.

Konum: Umbria Ulusal Galerisi “Galleria Nazionale dell’Umbria”, Perugia
Tarih: 1470-1473
Dönem: Rönesans
Alt Grup: Erken Rönesans “Early Renaissance”

Leave a comment

Your email address will not be published.

You may use these HTML tags and attributes:

<a href="" title=""><abbr title=""><acronym title=""><b><blockquote cite=""><cite><code><del datetime=""><em><i><q cite=""><strike><strong> 

error: Icerik kopyalanamaz!