TÜRK HAMAMI “THE TURKISH BATH” – INGRES
Fransız ressam Jean-Auguste-Dominique Ingres’ın eseri Napolyon’un Kuzey Afrika’yı fethi ile ortaya çıkan Oryantalizm akımına dair bir örnektir. Doğuya bu şekilde açılmış olan Avrupa medeniyeti, doğu kültürünün Avrupa’ya göre oldukça sıradışı kalan birçok özelliğinden etkilenmiş ve “Doğu”yu (Fransızca Orient) egzotik, tutkulu, zalim ve asil bulmuştur. Dönemin birçok Fransız sanatçısı Kuzey Afrika ülkelerine bu sayede seyahat etme fırsatı edinmiş, orada gördüklerini Doğu İşi (Oryantal) içerikli sanat eserleri üreterek Avrupa ile paylaşmış ve Doğu’ya dair merak ve ilgiyi perçinlemiştir. Doğu kavramı bu çerçevede yalnızca Kuzey Afrika ile sınırlı kalmayıp Yunanistan ve Osmanlı İmparatorluğu’nu da büyük ölçüde kapsamıştır.
Oryantalist bir bakış açısıyla resmedilen Türk Hamamı, Ingres’ın seyirciye Osmanlı Sarayı’nın Harem kısmında bir hamamı betimleme hevesinin bir sonucudur. Hiçbir zaman Osmanlı haremlerinde bulunmamış olan Ingres, eserini tasarlarken çevresindeki kaynaklarda bulunan tasvirlerden ve duyduğu bilgilerden yararlanmıştır.
Ingres’ın eseri çok sayıda çıplak kadınla dolu bir hamam iç mekanı görünümü sunar. Hamamda yer alan kadınların çoğu beyaz ve Avrupalı görünür ve Ortadoğulu veya Afrikalı kadın sayısı oldukça azdır. Tarihi gerçeklere dayanmaktan çok Ingres’ın kişisel fantazilerini yansıtan eser Osmanlı Harem’ini çıplak, tombul ve aşka susamış kadınlarla dolu olarak vurgulamaktadır. Eserdeki kadınlar hamamın eğlenceli atmosferinde yıkanmaktan çok müzik eşlinde dans edip eğlenmek, yiyip içmek veya dinlenmekle meşguldürler.
Ingres bu eserdeki figürleri canlı modeller yerine bundan önceki eserlerinde resmettiği yıkanan kadın ve odalık figürlerini kullanarak oluşturmuştur (bknz. “Büyük Odalık – Grande Odalisque” ve “Valpinçonlu Yıkanan Kadın – The Valpinçon Bather”). Özellikle Valpinçonlu Yıkanan Kadın tablosundaki figür Türk Hamamı’nda neredeyse birebir uygulanarak resmin merkezine oturtulmuştur. Sağ ön kısımda kolları kalkmış olarak uzanan kadın figürü ise Ingres’ın eşini resmettiği eski bir taslaktan uyarlanmıştır.
Resimdeki birçok figür anatomik özelliklere uygun biçimde resmedilmemiştir. Omurganın birbirinden bağımsız parçaları varmış gibi fazlaca uzun görünmesi, kolların, bacakların uzunluk farkları ve eklemlerin doğal olmayan duruşları Ingres’ın birçok eserinde yer alan sıradışı tasarımlarıdır ve seyirciye idealize edilmiş bir güzellik standardı sunar.
Erotik olarak yüklü olan bu tablo başta kare formda yapılmış, fakat ressam tarafından sonradan dairesel forma dönüştürülmüştür. Bu dairesel form izleyicide sanki bir anahtar deliğinden gözetliyormuş izlenimi uyandırır. Bu şekilde eserin erotik etkisi artmaktadır. Erkeklerin zevki için kilit altında tutulan kadınların sahip olamadığı bu gizlice gözetleme hakkı eser ile seyirciye sunulmaktadır.
Ingres Türk Hamamı’nı 82 yaşında iken yapmış ve tablonun bir köşesine de “82 yaşında” ibaresini işleyemiştir. Bu eseri tamamladığı dönemde çevresine de hala 30 yaşında bir erkeğin ateşine sahip olduğunu açıkça belirtmiştir.
Konum: Louvre Müzesi “Musée du Louvre”, Paris
Tarih: 1862
Dönem: 19. Yüzyıl
Akım: Oryantalizm “Orientalism”