YUDİT HOLOFERNES’İN KAFASINI KESERKEN “JUDITH BEHEADING HOLOFERNES” – CARAVAGGIO
Caravaggio’nun bu vahşi görünümlü eseri ilk bakışta seyircide dehşet ve korku hisleri uyandırsa da derinlemesine incelendiğinde daha fazlasını içerdiği görülebilir. Nitekim eser basit bir kafa kesme sahnesinin ötesinde karakterlerin fiziksel görünümlerinden yola çıkarak ruhsal durum çözümlemeleri yapılabilecek kadar incelikli biçimde tasarlanmıştır.
Esere konu olan olay İncil’in Apokrif* olarak adlandırılan ek kısmında yer almaktadır. Olay Yahudilerin (İsrailoğulları) Asurlular tarafından istila edildiği dönemde geçer. Güzel ve cüretkar bir dul kadın olan Yudit halkını Asur istilasından kurtarmaya kararlıdır. Yudit Asurlular’a kendini Yahudilere ihanet ediyormuş gibi gösterir ve sadık hizmetçisi Abra ile birlikte Asur kampına sızmayı başarır. Asur generali Holofernes’e İsrailoğulları ile bilgi vereceğini belirterek yanaşır. Yudit güvenini kazandığı Holofernes’i güzelliğini de kullanarak kendine aşık etmeyi bilecektir. Bir gece ziyafet sonrası çadırına girdikten sonra sarhoş olan Holofernes’in kafasını keser. Kamptan bir çantada Holofernes’in kafası ile çıktıktan sonra Yudit, Asurlular’a korku salacak ve kaçıp gitmelerini sağlayarak Yahudileri kurtaracaktır.
Tarihi bir olayı anlatan hikayenin asıl amacı dini açıdan bir ders vermek ve Yudit’in temsil ettiği “Erdem”in Holofernes’in temsil ettiği “Günah” karşısındaki zaferini simgelemektedir.
Caravaggio olayın en can alıcı sahnesi olan Holofernes’in kafasının kesilme anını seyirciye çarpıcı ve dramatik biçimde yansıtır. Sarhoşluktan muhtemelen yatağının üzerinde sızmış olduğu tahmin edilebilecek Holofernes kafasının kesilmesi ile kendine gelmiş, dehşet içinde açılmış gözleri ve çığlık atan ifadesi ile eserin ilk dikkati çeken figürüdür. Caravaggio bu figürle insan hayatını en çarpıcı noktasında gösterir: yaşamdan ölüme geçiş. Holofernes’in dönmüş gözleri artık yaşamakta olmadığını gösterip ölüme işaret ederken, kasılmış vücudu, yatak örtüsünü sıkan eli ve bağırışı yaşama dair işaretlerdir. Seyirciyi etkilemek ve dehşet verici anı tam olarak betimleyebilmek için Caravaggio kesik kafadan fışkıran kanı da cesurca resmetmiştir.
Holofernes’in kaslı biçimde betimlenmiş güçlü vücuduna tezat biçimde Yudit figürü oldukça zarif hatlara sahiptir. Buna rağmen Yudit’in elindeki kılıcı ile Holofernes’in gücüne karşı üstün geldiği görülür. Yudit’in gücüne ve çatık kaşlı kızgın görünümüne rağmen bakışının içinde tereddüt de içeren bir ifade olduğu görülür. Bu erdem dolu amacına rağmen günahın korkutuculuğu ve eylemin korkunçluğu Yudit’i çekingen ve iğrenme dolu bir bakışa sahip kılar. Bu tereddütlü bakışın ardından Yudit’in bu korkunç kafa kesme eylemini nasıl başarıyla gerçekleştirebildiğini gösteren hemen yanında duran Abra’dır. Abra’nın yüzünde Yudit’in tereddütünden eser yoktur, aksine Yudit’i azmettiren ve cesaret veren bir bakışa sahiptir. Gözlerini dikmiş kesilen kafayı izleyen bu gerçekçi yaşlı kadın yüzü Yudit’in ardındaki itici gücün kendisi olduğunu açıkça gösterir. Abra’nın birazdan içine Holofernes’in kafasını koyacağı kumaş parçasını hırsla sıktığı elleri de Abra’nın ruhsal durumunu gözler önüne serer.
Sanki bir tiyatro sahnesi gibi görünen eserde geriplan tamamen karanlıktır (dekoratif amaçlı yerleştirilmiş kırmızı perde dışında) ve yalnızca ön plandaki üç figür parlak biçimde aydınlatılmıştır. Bu sayede eserde çarpıcı bir zıtlık oluşturularak eserin etkileyiciliği arttırılır ve seyirci esere duygusal olarak dahil edilir. Eseri bu denli çarpıcı kılan yöntem, Caravaggio’nun kullandığı ve Barok dönemde devrim yaratan tekniği “chiaroscuro”dur (karanlık-aydınlık)**. Karanlık bir fon üzerinde gölgelerin arasında beliren çok aydınlık, parlak tonların çarpıcı kontrastı Caravaggio’nun tarzını göz alıcı yaparken bir yandan da seyirciye göz kamaştırıcı bir görsel sunar. Bu tarz, Caravaggio dönemi sonrasında da birçok ressamı etkilemiş ve sanat tarihinde önemli bir boyut açmıştır.
Notlar:
* Apokrif: Çoğu zaman kaynağı ve yazarı şüpheli bulunan ve dini otoritelerce genel kabul görmüş dini metinlerin ve kitapların parçası olmayan metin. İncil’in apokrif kısımları Yeni Ahit ve Eski Ahit arasına sonradan ekleme yapılmış ve tarihi, efsanevi veya öğretici konularda yazılmış antik dönem hikayeleri barındırır.
** Chiaroscuro: İtalyanca chiaro (aydınlık) ve scuro (karanlık) kelimelerinin bir araya gelmesi ile oluşmuş bir sözcüktür.
Konum: Ulusal Antik Sanat Galerisi – Barberini Sarayı “Galleria Nazionale d’Arte Antica – Palazzo Barberini”, Roma
Tarih: 1598-1599
Dönem: Barok
Alt Grup: İtalyan Barok “Italian Baroque”